Muhabbet
onun şahsında adeta bedene büründü, insanlığa kendini arzetti. Çünkü o ;
insanoğluna yaratılış amacını bildirdi; “sevmek ve sevilmek.”
Her sevginin
bir adabı vardır. Anne babanı başka türlü seversin, eşini başka türlü,
arkadaşını başka türlü, çocuğunu başka türlü… eğer birine karşı duyduğun
sevgiyi diğerine de aynı uygulamaya kalkışırsan anormal bir durum ortaya çıkar.
Bu nedenle sevginin adabı çok önemli.
Allah
sevgisinin adabı ise hepsinden daha incelikli.
Peygamber,
Allah’ı sevmenin ve onun tarafından sevilmenin adabını gösteren kişidir.
Sevginin edebiyatını yapmamış olması; bütün bir hayatının; sevgi adabı
olmasındandır.
Onun hayatı;
Allah’ın rahmetine, şefkatine, takdirine, mükafatına, hoşgörüsüne, hidayetine
affına, nasıl inanılır; nasıl tabi ve teslim olunur; böylece muhabbeti nasıl
hak edilir; göstermekten ibarettir.
Hem o; muhabbetin somut bir mükafat ve bahşiş
halinde cisimlendiğini anlattı. “Bir ev yaptı sizin için dedi. Bahçesinde
rahmet ve sürekli tazelenme ırmakları akıyor. Sizinle komşuluk etmek üzere.
İkramlar,
ihsanlar hazırladı; güzel karşılamalar, müjdeler de... Sizi bunun için
yaratmıştı zaten, bu dünya geçidi bunun içindi...”
İşte
peygamberimiz, insanlar arasından seçilmiş; Allah sevgisine köprülük edecek;
insanları onun mükafatına kavuşturacak olan kişiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder